16 Haziran 2017 Cuma

PEN – Polietilen Naftalat


PEN – polietilen naftalat son zamanlarda ismini daha sık duyduğumuz ve piyasada görmeye başladığımız bir polimerdir.  Polietilen naftalat hammaddesi, PET – polietilen teraftalat veya bir başka polyester ile karıştırılarak ya da PET/PEN kopolimer olarak piyasadan temin edilmek suretiyle, hem sert (rijit) hem de esnek (fleksibıl) ambalaj malzemesi olarak kullanılabilmektedir. 

PEN polimeri, dimetil 2,6 naftalat veya naftalen dikarboksilat (NDC) monomerlerinden elde edilmektedir.  Ticari olarak en çok tercih edilen yöntem, etilen glikol ile naftalen dikarboksilat (NDC) monomerlerinin kondenzasyonu ile sentezlenmesidir.

PEN’in avantajları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • PEN’in ısı direnci çok iyidir.  Bu yüzden sıcak-dolum yapılabilen uygulamalarda kullanılabilir.  PET’in (polietilen teraftalat) 75 – 80 ºC arasında seyreden camsı geçiş sıcaklığı (Tg – glass transition temperature) bu polimerin sıcak-dolum yapılması gereken uygulamalarda kullanılmasını engeller.  
  • “Retort” uygulamalarına dayanıklılık gösterir. 
  • Mor ötesi (UV) ışığı mükemmel bir şekilde keser. % 2 oranında PEN içeren PET/PEN kopolimeri bile UV’yi % 90 oranında engeller.  Bu özelliğinden dolayı PEN; bira, meyve suları, ilaçlar, yenebilir yağlar ve süt gibi ürünler için ideal bir ambalaj malzemesidir. 
  • PEN kopolimerleri ve diğer karışımları için yapılan araştırmalar, bu polimer sayesinde ısıl ve mekanik özelliklerinde iyileştirmeler olduğunu; aynı zamanda oksijen ve su buharı geçirgenliğinin azaldığını göstermiştir.  Özelliklerdeki bu iyileşmelerin PEN miktarı ile doğru orantılı olarak arttığı saptanmıştır.
  • Tüm bu özellikler, PEN – polietilen naftalat malzemesinin camın yerini alma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. 

Homopolimer PEN oldukça düzenli bir moleküler yapıya sahiptir.  Kristalleşebilir.

PEN – polietilen naftalat, PET – polietilen teraftalat ile mukayese edildiğinde;

  • Oksijen ve su baharı geçirmezliğinin % 400 – 500 daha iyi,
  • Gerilme direncinin % 35 daha iyi,
  • Esneme modülünün % 50 daha iyi olduğu tespit edilmiştir.
PEN gıda ile temas eden malzeme olarak kullanılması onaylanan bir polimerdir.

Yukarıda da bahsedildiği gibi PEN ve PET birlikte karıştırılarak kullanılabilmektedir.  Aynı zamanda PET/PEN kopolimerleri de üretilmektedir. 

PET/PEN karışımları (blend) ekstruderde işlenirler.  Ancak bu esnada ekstruderde kopolimer oluşumu da gözlenebilmektedir.  Şöyle ki, ekstruder çıkışında elde edilen ürün üzerinde yapılan analizler, ekstruderde transesterleşme (transesterification) reaksiyonlarının gerçekleştiğini ve böylece PEN ve PET molekülleri arasında kimyasal bağ oluştuğunu göstermektedir.  Bu yüzden proses koşulları kontrol altında tutulmalıdır.            

PET/PEN karışımları veya kopolimerleri hammadde tedarikçileri tarafından arz edilebilmektedir.  PEN’in yüksek maliyetlerinden dolayı, tek başına satılması pek sık rastlanan bir durum değildir.  Genellikle PET gibi polyesterlerle birlikte tedarik edilir. 

PET/PEN kopolimerleri iki ana grupta incelenebilir:

  1. Düşük NDC oranlı kopolimerler - % 15’ten az NDC içerirler.
  2. Yüksek NDC oranlı kopolimerler - % 85’ten fazla NDC içerirler.
Bu iki oranın arasında kalan NDC miktarlarını içeren kopolimerler, kristalleşmenin zor olmasından dolayı tercih edilmezler.  PET ve PEN homopolimerleri aslında birbirleriyle kolay karışamayacak (immiscible) polimerlerdir.  Bu yüzden PET/PEN karışımlarının hazırlanması esnasında, çok az miktarda da olsa transesterleşme reaksiyonlarının oluşması sağlanır ve kopolimer oluşumuna izin verilir.  Homopolimer ve kopolimer karışımlarının ekstrüzyonu, sadece homopolimer karışımlarının ekstrüzyonundan daha kolaydır.

Genellikle düşük NDC oranlı kopolimerler PET ile, yüksek NDC kopolimerleri ise PEN ile karıştırılarak proses edilmektedir.

Sonuç
Günümüzde PET ile kıyaslandığında PEN hammaddesinin 2 – 4 kat daha pahalı bir polimer olduğu bildirilmektedir.  Ancak proses koşulları dikkate alındığında PEN’in, PET’den daha kolay işlenebildiği de eklenmektedir.  Bu durumda yüksek hammadde maliyeti, daha düşük proses maliyetleri ile dengelenebilir yorumunu yapmak yanlış olmaz. 

Başlıca sert (rijit) ambalaj uygulaması ise özelikle son yıllarda, bira şişesi olarak cam yerine PEN kullanılmaya başlanmasıdır.  Yüksek sıcaklıklar karşısında PET’den daha dayanıklıdır.  Ancak bugüne kadar sadece çift yönde gerdirilmiş (biaxially oriented) film uygulamalarında kendine yer edinmiştir.             






Private Label / Özel Markalı Ürünler



Private Label ürünlerin her geçen gün daha çok tüketildiği ve çok sayıda tüketicinin güvenini kazandığı bildirilmektedir. Araştırmalar, özellikle son yıllarda perakende sektöründe faaliyet gösteren markaların pazar payının gözle görülür biçimde arttığını ortaya koymaktadır.  Bu durumun alışveriş yapanların tutumundaki değişikliği yansıttığı ileri sürülmektedir.

Günümüzde İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, Belçika ve İsviçre’de satılan her üç üründen birinin özel marka olduğu Avrupa’daki Private Label derneği tarafından raporlanmıştır. Modern perakendeciliğin gelişmekte olduğu Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde de, perakende markalarının büyük pazar payı artışları elde ettiği bildiriliyor.  Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakya’da önemli pay artışları olduğu ekleniyor.

Araştırmalara göre, pazar paylarındaki bu büyük artışlar alışveriş yapanların alışkanlık ve tutumlarında değişiklik olduğunu gösteriyor. Fransa, Almanya ve İngiltere’de alışveriş yapan 3.000’den fazla kişi ile yapılan ankete dayanan bu araştırma sonucunda tüketicilerin perakende markalarla bağının fiyat, ekonomik koşullar ve perakende biçimi gibi konuların çok ötesine geçtiği yorumu yapılıyor.  Her üç ülkede de ayrı bir perakendecilik modeli bulunduğu; ancak özel markaların bu üç farklı modelde de geliştiği ekleniyor.


Tüketici tutumları ile ilgili diğer temel bulgular ise şunlar:

  • Private Label daha da yaygınlaşmaya uygundur çünkü daha fazla özel marka almak istediğini söyleyenlerin yüzdesi daha az alacağını söyleyenlerin çok üzerindedir. 
  • Özel bir markanın popülerliği gıda dışı ürünlere de yayılmaktadır.
  • “Sık sık” özel marka satın alan büyük bir grup ortaya çıkmıştır ve bunların gelecekte perakendeciliği derinden etkileyeceği düşünülmektedir.
  • Alışveriş yapanlar özel markalı ürünlerin diğer markalar kadar iyi performans gösterdiğine inanmaktadır.
Pirvate Label Ürünler Nelerdir?

Private Label ürünler bir perakendecinin markası altında satılan her tür ürünü içerir.  Bu marka perakendecinin kendi adı ya da sadece o perakendeci tarafından oluşturulmuş başka bir isim olabilir. Bazen bir perakendeci, sadece o grubun üyeleri tarafından satılabilen markalara sahip bir toptancı grubunun üyesi olabilir.

Hangi Ürünler Private Label ile Satılır?

Bugün büyük süpermarketler, hipermarketler ve diğer bazı satış noktalarında hemen hemen bütün ürünler perakendecinin markası ile satılabilmektedir.  Özel marka her tür taze, konserve, donmuş ya da kuru gıdada; çerezlerde, kozmetik ürünlerinde, reçetesiz ilaçlarda, ev ve çamaşır ürünlerinde, kendin-yap ürünlerinde, bahçe ürünlerinde, boyalarda, hırdavatta ve otomobil bakım ürünlerinde vardır.

Private Label’ın Avantajları Nelerdir?

Tüketici için özel marka devamlı olarak kaliteli gıda ürünlerini ve gıda dışı ürünleri, promosyon zamanlarını beklemeden, imalatçı markalarına göre daha uygun fiyatlarla satın alma seçeneğini ve fırsatını sunar.  Private Label ürünlerdeki malzemeler imalatçı markaları ile aynı ya da onlardan daha iyidir ve perakendecinin adı ya da sembolü ambalajda yazdığı için, tüketici o ürünün perakendecinin kalite standartlarına ve spesifikasyonlarına uygun olduğunu bilir.

Private Label Nasıl Üretilir?

Private Label ürün imalatçıları genelde 3 sınıfa ayrılır:

  • Hem kendi markalarını hem de özel markalı ürünleri üreten imalatçılar.
  • Belirli ürün hatlarında ihtisaslaşan ve neredeyse sadece özel marka üretmeye odaklanan küçük ve orta ölçekli imalatçılar.
  • Kendi imalat tesisleri olan ve kendi mağazalarına özel markalı ürün temin eden büyük perakendeciler ve toptancılar.
Daha teorik bir yaklaşımla Private Label, üreticinin pazarlama süreci üzerindeki kontrolünü perakendeciye devrettiği bir marka türü olarak tanımlanabilir.  Yani, söz konusu ürünün etiketi üzerinde kimliği çok açık bir şekilde belli olmayan üreticiler tarafından üretilen ürünler perakendeci veya distribütörlerin ismiyle satışa sunulmaktadır.

İngiltere’de ürünler içinde Private Label payının % 35’in üzerinde olduğu bildirilmektedir.  Sainsbury’s süpermarketler zincirinde satılan Sainsbury Classic Cola ürününün zincirdeki kola satışlarının % 65’ine ve İngiltere pazarının % 15’ine sahip olduğu söylenmektedir.  Sainsbury’s satışlarının yaklaşık % 60’ını özel markalı ürünler oluşturmaktadır.  İspanya’da DIA’nın satışlarının yaklaşık % 50’sini özel markalı ürünler oluşturmaktadır. Fransa’da Carrefour özel markaları sayesinde pazar lideri olmuştur. ABD pazarında özel markalar Avrupa pazarında oldukları kadar yaygın ve güçlü olmasalar da toplam pazarın yaklaşık % 19 kadarı bu tür markalara aittir.

Private Label ile ilgili araştırma yapanlar, markaların başarısını öncelikle düşük fiyatlarla açıklamaya çalışmışlardır.  Ancak bazı araştırmacıların ifade ettiği gibi özel markalar pazar liderinden daha düşük bir fiyatla pazara sürülseler dahi pazarda bulunabilecek en ucuz alternatifler değillerdir. Bunların yerine pazarda bulunabilecek en ucuz ürünler “no-name” olarak adlandırılan markalardır.  Pazarın ekonomik durumu ile özel markalı ürünlerin başarısı arasında negatif bir korelasyon bulunabileceği de ifade edilmektedir.  Pazar ekonomisinin refah döneminde bulunduğunda müşterilerin markalı ürünleri tercih edeceği, ekonomik durumun iyi olmadığı pazarlardaki müşterilerin ise özel markalı ürünleri tercihe yönelecekleri ifade edilmektedir.  Ekonomik durgunluğun yaşandığı pazarlarda özel marka satışlarının, markalı ürünlere oranla daha yüksek olması beklenmektedir. Fiyat temelli bu beklentilerin bir sonucu olarak, kişisel gelirin nispeten düşük olduğu Hindistan’da bulunan bir süpermarket zinciri (FoodWorld), pirinç, şeker, reçel, çorap ve yer temizlik ürünleri gibi 15 ayrı ürün kategorisinde Private Label olarak yıllar önce piyasada satmaktadır.

Bazı araştırmacılar, müşterilerin markalı ürünler ile özel markalı ürünler arasında kalite farkı bulunduğuna inandıklarını ortaya çıkarmıştır.  Aslında müşterilerin marka tercihleri büyük ölçüde satın almadaki riskle [performans riski] ilişkilidir. Satın alma sırasında karşılaşılabilecek risk farklı şekillerde ortaya çıkabilir. İlgili ürünün fiyatıyla müşterilerin harcanabilir gelirleri arasındaki oranın bir sonucu olan ve ürünün fiyatı müşterilerin harcanabilir gelirine oranla daha yüksek paya sahip olduğunda artan risk (finansal risk), ürünün performansından emin olmama endişesi (performans riski), özel markaların sosyal kabul görmeyeceği endişesi (sosyal risk), ürün performansının kullanıcıya fiziksel zarar verme riski (fiziksel risk) ve ürünün müşterinin imajına uymaması (psikolojik risk) satın alma kararındaki riskler olarak ele alınabilir.  Bu araştırmacıların bulgularına göre, private label satın almada algılanan risk, bu tür markaları satın alanlar ile satın almayanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Özel markaları daha az satın alanlar, özel markaların daha düşük kaliteye sahip olduğunu dolayısıyla bunları satın almanın finansal bir kayıp olduğunu düşünmektedirler. Ayrıca özel markaları daha az satın alanlar, özel marka satın aldıkları takdirde “ucuz” insanlar olarak nitelendirilebileceklerine daha fazla inanma eğilimindedirler. 

Öte yandan, Private Label başarısının arkasındaki gerçeğin sadece karşılaştırmalı fiyat üstünlüğü olmadığına inanan diğer bazı araştırmacılar ise, kalite bileşenini de incelemeye almışlardır.  Onlara göre, olgunluğa ulaşmış pazarlar ile emtia pazarları (commodity markets) arasında bir takım benzerlikler mevcuttur. Olgunlaşmış pazarlarda müşteriler rakip markalar arasındaki farkın oldukça küçük olduğuna inanırlar ve bu tür pazarlarda marka bağlılığı düşüktür. Dolayısıyla bu tür ürünlerin özel markalar kullanılarak pazara sürülmesi halinde müşterilerin tercihi özel markalardan yana olabilmektedir.