İçinde bulunduğumuz çağ, plastik malzemelerin yaygın
kullanılması nedeniyle çoğu zaman “plastik çağı” olarak da isimlendirilmektedir.
Doğada yapı olarak plastiklere benzeyen birçok malzeme
bulunmaktadır. Bu malzemelerin geçmişi
milyonlarca yıl önceye uzanır.
Mücevherlerde kullanılan “kehribar”, içeriğinde bulunan uçucu
bileşenlerin uzun sürede buharlaşması ve bu olurken kimyasal yapısının
değişmesi suretiyle ağaç reçinesinden elde edilmektedir. Aynen plastik malzemelerde olduğu gibi,
kehribarın rengi de çok açık tonlardan koyu kahverengiye kadar uzanan geniş bir
yelpaze oluşturur.
Polivinil klorür ya da bilinen kısa adıyla PVC, 1835 yılında
Fransa’da başlayan hikayesiyle en uzun geçmişi olan sentetik plastik
malzemelerden biridir. Vinil klorür
monomeri (VCM) ilk kez Fransa’da üretilmiştir.
İlk polimerleştirme deneylerinde monomer güneş ışığına maruz bırakılmış ve
monomerler bir zincir oluşturarak ilk PVC polimerini oluşturmuştur.
Bu polimerleştirme prosesi 1912 yılında patent almaya hazır
hale gelmiştir. Deneme üretimleri ise 1930’ların
başında, Almanya ve ABD’de başladı.
Geliştirilen ürünün tanıtımına ve pazarlanmasına ise 1939 yılında başlanmıştır.
Kullanımı sürekli artan PVC, günümüzde en sık kullanılan
ticari polimerlerden birisidir. Ancak
1980’lerden beri bu malzeme bazı nedenler öne sürülerek sürekli olarak saldırıya
maruz kalmıştır. Bu saldırıların
ardındaki yanlış inanışlar nelerdir ve bunların doğrusu nedir? Bu konuyu
açıklığa kavuşturmak için, PVC’nin gerçek dünyasına bir bakalım.
PVC nasıl üretilir?
PVC üretiminin en baştaki hammaddeleri tuzlu su (NaCl ve su
çözeltisi) ve petrolden elde edilen etilendir.
Petrol, organik maddelerin birikmesi ve değişime uğraması
sonucunda milyonlarca yıl içerisinde oluşur.
Tuzun ana kaynağı deniz suyu ve tuzlu su gölleridir. Dünyanın jeolojik tarihi boyunca, kara ile
çevrilmiş tuz göllerindeki su kurumuş ve kaya tuzu ayrılmıştır (kristalleşmiştir)
ve tuz madenleri de bu şekilde oluşmuştur.
Bu nedenle PVC’nin ikinci hammaddesi olan tuz bu madenlerden ve suyun
buharlaşması sonucunda veya doğrudan deniz suyundan elde edilir.
Ortam sıcaklığında PVC sıradan solventlerde çözülmeyen,
kokusuz, tatsız beyaz bir tozdur.
|
Tuzlu su elektrik enerjisi kullanılarak, elektroliz yöntemi
ile kimyasal bileşenlerine ayrışır. Daha
sonra klor (Cl) ve başka iki yararlı madde olan sodyum hidroksit (NaOH) ve
hidrojen elde edilir. Klor kimyasalı, PVC
üretiminin yanı sıra, klor bazlı endüstrilerde (özellikle ilaç endüstrisinde) ve
evlerde de kullanılır (çamaşır suyu).
Etilen ise çeşitli karmaşık kimyasal süreçler sonucunda elde
edilir (ileri ki yazılarımızda bu süreçleri detaylı bir şekilde açıklayacağız).
PVC üreticilerinin bir çoğu PVC tesislerinin yanı sıra bir
klor tesisini de içeren entegre üretim tesislerine sahip olduğu için
klor-alkali ve PVC genellikle birlikte anılır.
Temel olarak bir klor-alkali tesisi, klor ve kostik soda yani NaOH üretmek
için elektrik enerjisi ve tuzdan yararlanır.
Kostik soda ve klor
nasıl üretiliyor?
Kostik soda veya NaOH (sodyum hidroksit)
suda ve alkolde çözülebilen beyaz bir alkalindir. NaOH genellikle kağıt hamuru ve kağıtta,
alüminyum oksit üretiminde, cam, sabun, deterjan ve tekstil endüstrilerinde
kullanılmaktadır.
Elektrokimyasal bir ünitede (ECU) üretilen kostik soda üretiminde,
çok büyük iletkenler arasından elektrik akımının geçtiği tuzlu su (NaCl ve su
çözeltisi) kullanılır. Kostik soda ve
ortak ürünü klor (Cl2) temel olarak, her 1 ton Cl2 için
1.1 ton NaOH üreten elektroliz yöntemi ile
elde edilir. Bu değere ECU da denmektedir.
Geleneksel olarak elektroliz, cıva veya diyafram
hücre teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Ancak, artık iyon değişimli zar hücreler
(membrane cells) çevresel ve ekonomik yararları dolayısıyla giderek
daha yaygın olarak kullanılmaktadır.
Zar hücrenin kullanıldığı yöntem, aslında polimer endüstrisindeki
yeni gelişmelerin bir sonucudur. Bu
işlemde iyon değişim zarı tüm gaz ve sıvı akışlarına karşı bir bariyer görevi
görür ve kompartımanlar arasında sadece sodyum iyonlarının geçişine izin verir.
Sodyum iyonları, hidrojenin serbest
kaldığı katotta NaOH üretmek üzere hidrat hale geçer. Zar genellikle bir ko-polimer veya
tetrafloroetilen veya benzer bir florlu monomerdir. Zarın kendisinin çok pahalı olmasına ve çok
yüksek saflıkta tuzlu su gerektirmesine rağmen, bu yöntem ile, üretim sırasında
çevreye zarar vermeyen yüksek kalitede ürün elde edilir.
Klor (Cl2) reaktif bir gazdır. Nihai ürüne
yönelik başlıca kullanım alanı olan PVC üretiminde tüketiminin % 36’sı EDC
(etilen diklorür) ve VCM (vinil klorür) ara ürünleri aracılığıyla kullanılır.
Geri kalanı organik kimyasallar, klorlu ara ürünler, su arıtma, kağıt hamuru ve
kağıt endüstrisi ile diğer uygulamalarda kullanılır. Cl2’nin taşınması çok zor ve tehlikeli
olduğu için günümüzde çoğu üretici entegre tesislere sahiptir. Bu nedenle, kostik soda piyasada satılan bir
ürünken, klor genel olarak üreticiler için entegre bir ürün kategorisindedir.
Etilen ve klordan EDC
elde edilmesi
EDC (etilen diklorür), VCM (vinil klorür) ve trikloroetilen
gibi bir çok kimyasalın üretiminde kullanılan bir ara üründür. Berrak, renksiz, oldukça uçucu ve zehirli,
yağlı bir sıvıdır. Sulu bir ortamda bir
çok metal ile reaksiyona girmesi söz konusudur.
C2H4 +
Cl2 ® C2H4Cl2 Doğrudan klorlama
Etilen Klor EDC
EDC, iki yöntemle üretilir; saf Cl2 ve etilen
kullanarak doğrudan klorlama veya etilenin Cl2 ve HCl ile
tepkimeye girdiği oksi-klorlama yöntemi ile..Doğrudan klorlama işleminde, Cl2
ve saf etilen, bir katalizörün eşliğinde tepkimeye girerler. Reaksiyon, düşük (20 - 70°C) veya
yüksek sıcaklıkta (100 - 150°C) gerçekleştirilebilir.
Bu işlemde, yüksek dönüştürme oranlarına ulaşılabilir.
Şekil 1: EDC üretimi için doğrudan
klorlama yöntemi
Oksi-klorlama yönteminde ise EDC, etilenin HCl ve oksijen
veya hava ile tepkimeye girmesi ile oluşur. 200 - 300°C ve 4 - 6 bar basınçta
bir katalizör eşliğinde oluşturulan tepkime ya sabit ya da sıvı yataklı bir
reaktörde gerçekleştirilir. Buhar oluşumu için tepkimenin ısısı kullanılır.
C2H4 + 2HCl + 1/2O2 ® C2H4Cl2 Oksi-klorlama
Etilen Hidrojen Klorür Oksijen EDC
Şekil 2: EDC üretimi için oksi-klorlama yöntemi
EDC’den VCM üretimi
EDC’nin % 95’i vinil klorür monomerinin üretiminde (VCM)
kullanılır. VCM su ve alkolde
çözülebilen renksiz bir gazdır. VCM’nin
hemen hemen tamamı PVC üretimi için kullanılmaktadır. Günümüzde vinil klorür monomeri klor-alkali
sürecinin bir parçası olduğu gibi; asetilen gazından da elde
edilebilmektedir. Asetilen bazlı VCM’nin
ticari üretimine 1920’lerde başlanmıştır. Ama daha sonra bu yöntemden yüksek maliyetler
dolayısıyla vazgeçilmiş.
EDC’den VCM ısı yardımıyla parçalama yöntemi ile elde
edilir. Bu işlem, 450 - 550°C sıcaklıkta
ve 1 - 40 bar basınçta katalizörler yardımı ile gerçekleştirilmektedir. Üretilen gazlar, yan ürün oluşumunun
engellenmesi için hemen soğutulmaktadır.
Daha sonra VCM, hidrojen klorürden (HCl) ayrılması için damıtma (distilasyon)
kolonuna gönderilir.
C2H4Cl2 ®
C2H3Cl + HCl
EDC VCM
Şekil 3: EDC parçalama ile VCM üretimi
Ekonomik nedenlerle, bir çok EDC/VCM hattı “klorlama – oksiklorlama
– EDC parçalama” tesisleri ile entegre durumdadır.
Günümüzde, doğrudan etan gazından VCM üretimi de geliştirilmiştir. Etan gazı ve kuru HCl arasındaki tepkime
oksijenli bir ortamda gerçekleştirilmektedir.
Bu yeni katalitik yöntem, bugünlerde halen pilot bir tesiste test edilmektedir. Üretici, bunun üretim maliyetlerini
düşüreceğini, ama geleneksel VCM üretimine göre daha fazla yatırım
gerektireceğini ifade ediyor.
Devam edecek..
Bu yazıda kullanılan
bazı terimler ve anlamları
Alkalin: pH’si 7 ila
14 arasında olan bir solüsyon. Alkalin maddelere genellikle “baz” denir.
Alkol: Karbon, hidrojen ve oksijenden oluşmuş bir
kimyasal bileşikler grubu ailesine verilen ad. Molekül serileri zincir uzunluğu
bakımından farklılık gösterir ve bir hidrokarbon ile bir hidroksil grubundan
oluşur; CH3–(CH2)n–OH (örneğin, metanol,
etanol ve üçüncü dereceden bütil alkol)
Baz: pH’si 7’den
büyük bir madde.
Elektrokimyasal Ünite (ECU): Klor – alkali proseslerinde,
bir birim klora karşılık 1.1 birim kostik soda (NaOH) oranında üretim
gerçekleşir. Bir birim klor ve 1.1 birim kostik sodanın birleşimi bir ECU’dur.
Elektroliz: Bir
maddenin, genellikle bir çözelti içinde veya bir elektrik akımı geçişi ile bir
eriyik olarak ayrıştırılması işlemi.
Entegre üretim: Dönüştürme proseslerinin tamamının
tek bir bünyede toplanmış olması. Dönüştürme
prosesleri içinde tek başına bir ünite olması genellikle nakit maliyet artı
yeniden yatırımı kapsayan sermaye maliyetini gerektirdiği için entegre üretim
modeli ekonomik açıdan önemli bir modeldir.
İyon: Pozitif
veya negatif bir elektrik yüküne sahip bir atom veya molekül.
Klor-alkali: Elektrolizin
birleşik ürünleri olan klor ve kostik sodayı ifade etmek için kullanılan
tanımlayıcı terim.
Klor-alkali endüstrisi: Klor ve kostik soda ortak
ürünlerini üreten sürece dayalı endüstri.
Tuzlu su: Tuzun
sudaki çözeltisi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder